PAYLAŞ

Balyan Ailesi, Osmanlı Devleti’nin 18. ve 19. yüzyıllarına ait mimari eserleri ve tasarım anlayışlarıyla damga vuran mimar ailesidir. Bu topraklara uzun yıllar boyunca Osmanlı Devleti’nin yaptırdığı saray ,köşk, konut, cami, kışla vb. yapıları kazandırmışlardır. Usta-çırak ilişkisini aile içinde uygulamışlar ve nesilden nesile mimari tasarım anlayışı, bilgileri ve kültürü arttırarak uygulamışlardır. Eserlerin çoğunu ya kardeşler beraber yapmıştır ya da baba-oğul işbirliği içerisinde yapılmıştır. Tüm bunların yanında bu kadar uzun yıllar bunu başarabilmeleri için yenilikçi olmaktan da kaçınmamışlar. Eserlerinde yerli kültürün birçok tasarım anlayışı görülse de bilhassa zaman ilerledikçe dönemin gereklerini ve yurtdışında gelişen akım ve mimari dokuyu eserlerinde harmanlayarak yansıtmışlar. Balyan Ailesi özellikle barok mimarisinin etkisinde kalmıştır.

Mimarlar Ocağından Balyan Ailesi

İlk başta Osmanlı Devleti’nin mimarlar ocağından yetişen bu ailenin 19. yüzyıl itibarıyla yurtdışında eğitim görmeye başlayınca yapı tasarımlarında yurdışındaki akımlar çok daha fazla etkili olmaya başlamıştır. Öyle ki bu konu “Osmanlı mimarisi özünden kopmuş mudur?’’ gibi tartışmaların çıkmasına yol açmıştır. Yaptıkları eserlerin hemen hepsi ihtişamlı ve gösterişlidir. Eserler, büyüklükleri ile ön plana çıkıp birer sembol olmuşlardır. Yaptıkları eserler şu anda İstanbul’un turistik mimarisinin çoğunu kapsamaktadır. Çırağan Sarayı ,Dolmabahçe Sarayı , Beylerbeyi Sarayı, Kuleli Askeri Lisesi ve daha birçok önemli ve turistik saray cami ve eserler inşa etmişlerdir. Eserlerinin çoğunu elit tabaka için yaptıklarından dolayı eserlerin çoğu ya denize sıfır ya da kentin gözetlenebileceği geniş bir manzaraya sahip tepelere konumlanmıştır.

Eserlerinde detaylı motifler, işlemeler, yerel ahşap cam ve pencereler kullanmışlar. Bunun yanı sıra çatılarda üçgen alınlıklar kullanılmış. Yurtdışından getirilen iç mekandaki avize şamdan ve diğer işlemeler, en önemlisi de kuleler, yurtdışında o dönemde bulunan mimari anlayışlardan ve tasarımdan etkilendiklerini ortaya koyar. Balyanlar, dönemin akımlarından etkilenmiş olmalarına rağmen eserlerinin birer kopya değil yerel ve dış kültürün bir sentezi olduğu görülmektedir. Eserlerinin genelinde dış cepheler yüksek girişli sütunlarla ve detaylı motiflerle bezenmiş dönemin ve öz kültürün karması bir anlayışa sahiptir.

Mekana girildiğinde yüksek tavanlı geniş bir avlu, derinlik hissini kuvvetlendiren ve bir yandan da ihtişamı ve gösterişi ifade eden avizeler, ahşap masalar ve eşyalar, duvarlardaki süsleme ve varaklar ile sarayda olduğunuzu hissettiren birçok detayla karşılaşıyoruz. Balyan Ailesi’nin yapmış olduğu eserlerden Osmanlı Devleti şüphesiz memnun kalmış olmalı ki bu aile iki yüzyıl boyunca birçok eser vermiştir. Her ne kadar öz mimari kültürün dışına çıktıkları iddia edilse de kendilerinden istenilen mimari mekanları ustaca oluşturdukları ortadadır. Ayrıca yaptıkları eserlerde Osmanlı mimari kültürünün birçok yansımasını görmek de mümkündür. Oluşturdukları mekanların planlamasının ve eserlerin iç mekanlarındaki akış ve bölümleri Osmanlı yaşam şeklini ve tarzını yansıtmaktadır.

Balyan Ailesi, bildiğimiz haliyle İstanbul’u kendi dönemlerinde baştan şekillendirmişler. İstanbul’a ilk toplu konut projesini yapmışlar ve kendilerine has mimari anlayışla irili ufaklı birçok eser vermişlerdir. İstanbul’a silüetini kazandıran aile olarak da tanınmaktadırlar. 18. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar hizmet veren bu aile Osmanlının çöküşü ile ünlerini kaybetmişlerdir. Ailenin son üyesi Levon Bey de yurtdışında eğitim görmüş ve Osmanlı Devleti sınırlarında herhangi bir eser inşa etmemiştir. Her ne kadar bir kesim Osmanlı mimarisini ve öz kültürünü yok ettiklerini düşünse de Balyan Ailesi’nin yaptıkları eserlerle İstanbul’a bugünkü şeklinin verilmesinde çok büyük pay sahibi oldukları kesindir. Her yıl milyonlarca insan yurt içinden ve yurt dışından bu ailenin eserlerini görmek, onların mimarisini anlamak ve izlemek için gelmektedirler.

Buluşmadan Önce Katılımcılara Sunulan Kaynaklar

Katılımcılar 

  • Murat ÇAVUŞOĞLU
  • Abdulkadir DEMİREL
  • Şevval ÇAPKIN
  • Meltem DURMUŞ
  • Bülent SEVİNÇ

Mimarlar Ne Der’in diğer yazıları için tıklayınız.

http://structpedia.com/bjarke-ingels/

http://structpedia.com/behruz-cinicinin-mimariye-bakisi/

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen isminizi buraya giriniz