PAYLAŞ

Bildiğiniz gibi yakın zamanda meydana gelen deprem yürekleri ağızlara getirdi. Bunun en somut örneğini marketlerdeki biten çadır stoklarından anlıyoruz. Neyse ki çok yıkıcı bir felaket olmadı. Peki, beklediğimiz son ne zaman? İstanbul’da deprem olacak mı?

Türkiye Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda yer alan bir ülkedir. Bu fay genel olarak aktif bir
faydır. Yer kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu oluşan gerilme ve sıkışmalar, yer kabuğunun bazı bölümlerinde yüzyıllar boyunca enerji biriktirir. Bu enerjiler zaman zaman ortaya çıkar. Yer kabuğundaki bu hareketli kesimlere fay adı verilir. Tarihlerin tozlu sayfalarını biraz karıştırsak bulunduğumuz fay hakkında daha fazla bilgiye sahip olabiliriz. 1939 Erzincan’da 7.9 büyüklüğünde deprem oldu. Burada enerjinin büyük kısmı batıya az kısmı doğuya çok daha azı ise uzaya doğru titreşim olarak yayıldı. Batıya giden enerji çok büyüktü. Bu yüzden fazla depolanamadan 3 yıl sonra ortaya çıktı. Belki bu süre biz insanlar için uzun olabilir ama böyle doğa olaylarında 3 yıl bizim 1 saniyemize eşdeğerdir. Milyonlarca yılda Dünya’nın oluştuğu varsayılırsa bu süre çok kısadır.

Enerjinin Hareketi

3 yıl sonra Niksar’da 7.0’lık deprem oldu yine enerji boşalamayıp, batıya doğru hareket etti. Bir yıl sonra tekrar açığa çıktı. Tosya-Ladik Depremi’nde 7.2 büyüklüğünde enerji tekrar batıya geldi. Daha sonra 1944 Bolu-Gerede depremi yine aynı büyüklükte gerçekleşti. Batıya hareket devam etti 1957 Bolu-Abant depremi 7.1 ile ortalığı sarstı. Enerjinin büyük çoğunluğu salındı bu yüzden bundan sonraki ortaya çıkışı biraz zaman aldı. Takvimler 1967’yi gösterdiğinde Adapazarı’nda 7.2’lik deprem ile kendini hatırlattı. Enerji batıya kaçtı ve o büyük, yaralarını halen saramadığımız 1999 İzmit Depremi meydana geldi. 7.4 büyüklüğünde hala acısı taze olan bu depremde enerjinin çoğu salındı bu da enerjini yeniden dolmasının zaman alacağı anlamına geliyor. Bu felaketten sonra 20 yılı geride bıraktık daha ne kadar bekleyeceğimiz de muamma. Tek bildiğimiz 20 milyon İstanbullunun ayaklarının bastığı yerde muazzam bir enerji olduğu.

 

Depremin Periyodları

Depremin tam yerini bilemesek de ortalama periyodlarını inceleyerek tahminde bulunabiliyoruz. Körfez segmenti periyodu ortalama 200 yıl civarında ve henüz 14. yılında yani yaklaşık 186 yıl boyunca kırılmayacak. Gaziköy Segmenti periyodu 270 yıl civarında periyodunun 101. yılında yani bugün artık deprem beklememizi pek gerektirmeyen bir parça. Adalar segmenti periyodu ortalama 500 yıl ve şu anda 504. yılında olduğu için döngüsünün son demlerinde. Silivri açıklarındaki fay kolu, periyodu ortalaması 250 yıl ve orası da bugün 246. yılında yani yakın zamanda kırılması bekleniyor. Batı Marmara fayında da periyod 250 yıl ve şu anki süre 246 yılda burasıda deprem merkezi olması için uygun. Batıya gideceği tahmin edilen bu deprem için üç farklı fay kırılması alternatifi var bunlardan biri Adalar fayı biri Batı Marmara fayı diğeri ise Silivri, açıklarındaki faydır. Bu faylar döngü süresini doldurmuştur ve en yakın zamanda kırılması bekleniyor.

İşte bu enerjinin batıya kayması sebebiyle deprem Sakarya’da, Gebze’de, Gölcük’te değil de İstanbul’da bekleniyor. Hatta depremin beklendiği faylar ve merkez üsleri bile tahmin ediliyor. Bu bağlamda deprem bize hiç olmadığı kadar yakın. Yine yapılan tahminlere göre bu depremin büyüklüğü 7,6 olacaktır. En iyi ihtimalle 30.000 en kötü ihtimalle 500.000 kişinin yaşamını yitireceği öne sürülüyor. İç deniz olmasına rağmen Marmara Denizi’nde boyu 6 metreye varan dalgalar ile tsunami felaketi olacağı öngörülüyor. Ve olası bir depremin bize tahmini maliyeti tam 970 Milyar Türk Lirasıdır. Peki depremin ayak sesleri bu kadar yakınken biz bu depreme hazır mıyız?

Güncel konularla ilgili daha fazla içeriğe ulaşmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz…

Gürhan Aydın

İTÜ Mühendisliğe Hazırlık Kulübü

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen isminizi buraya giriniz