Bjarke Ingels Group (BIG) firmasının kurucusu olan Bjarke Ingels, 2 Ekim 1974 tarihinde doğmuştur. Adıyla uyumlu olarak büyük işler yapan BIG firmasında 200’ün üzerinde mimar çalışmaktadır.
Sanatçı, mimari yaklaşımını “pragmatik bir ütopik mimari’’ olarak tanımlıyor. Günümüzün yenilikçi mimarlarından biri olarak görülen Ingels, mimarideki kalıplaşmış yaklaşımları bir kenara bırakarak yeni şeyler deniyor.
Yapılarını sadece bir bina olarak değil çevreyle uyumlu, sosyal yaşama, küresel ısınma ve sürdürülebilirliğe önem veren binalar olarak tasarlıyor.
Küçüklüğünden beri çizgi romanlara ve legolara olan ilgisinin onu mimarlığa yönlendirdiğini ifade ediyor. Çizim becerisini geliştireceğini düşündüğü için 1993 yılında Danimarka Güzel Sanatlar Akademisi’nde mimarlık okumaya başladı. Özellikle Frank Gehry, Zaha Hadid, Rem Koolhaas gibi mimarların eserleriyle yakından ilgilendi.
Mimarlık tarihinin devlerinden Mies Van Der Rohe’nin “Less is more’’ ilkesinden yola çıkarak “Yes is more’’ sloganını benimsiyor.
Ingels: “Bilgileri yayarak resmin tamamını görebileceğimiz büyük tahtalarımız var. Form bazen işlevden sonra; bazense bağlam, muhafaza veya geçmiş, miras, yoğunluk ve benzeri şeylerden sonra geliyor. ’’ diyor.
Peki, form mu işlevi takip eder, işlev mi formu? Ingels tasarımlarında hangisini kullanıyor?

Aynı yapıda farklı büyüklüklerde ve farklı özelliklerde daireler tasarlayarak hem mimari çeşitliliği sağlayıp hem de farklı sosyal sınıflardan insanların bir arada yaşayabileceği bir ortam yaratmak isteyen Ingels, büyüklük kavramının farklı bir anlam ve farklı bir teknolojiyi beraberinde getirmesiyle yapıyı daha anlamlı hale getirdiğine inanıyor. Ölçek kavramı dışında, büyüklüğün ötesinde bir söylem oluşturmasından, emsalsiz olmasından bahsediliyor.
- Dönüşmeye açık strüktür,
- Kent lekesinde yarattığı esneklik
- Kule baza ilişkisinin dışına çıkan çizgiler
Ölçekler arası geçiş yapabilme yeteneği, günümüz bireyinin yapısında yer alıyor. Çünkü dünyadaki ölçek kavramı sürekli olarak değişiyor. Oda büyüklüğündeki bilgisayarlar cebimize girebilecek kadar küçülüyor.
Kentte ise durum bunun tam tersi durumda. Kent artan nüfusu doğrultusunda gittikçe büyümeye yöneliyor. Artan nüfus, hayatımıza alışık olmadığımız ölçekler sokuyor. Durum böyle olunca büyüklük mimarlık ortamında tasarımı yönlendiren etken bir durum halini alıyor. Beraberinde;
- karmaşıklık,
- program,
- farklı kullanıcı türleri,
- dolaşım gibi girdileri hayatımıza sokuyor.
Bjarke Ingels de günümüz şartlarında sosyoloji, insan ilişkileri ve çevreye etki ve uyumunu göz önüne alarak büyük ölçekli tasarımlar yaparak adını duyurmayı başarmış. Ingels, “soyut fikirlerin somut fikirlere dönüşmesi süreci’’ olarak tanımladığı kariyer yolculuğunu BIG üzerinden tamamlıyor.
Katılımcılara buluşmadan önce sunulan kaynaklar:
https://www.kilsanblog.com/onemli-ozgun-mimarlar/bjarke-ingels/
https://en.wikipedia.org/wiki/Bjarke_Ingels
https://www.archdaily.com/553064/spotlight-bjarke-ingels
https://www.homify.com.tr/yeni_fikirler/11581/cagdas-mimaride-bir-marka-bjarke-ingels-group
https://mimaritasarimveelestiri.wordpress.com/2012/03/01/mimari-elestiri-uzerine/
https://www.arkitektuel.com/a45/
Katılımcılar:
- Muhammed Taha Yıldırım
- Sadullah Genç
- Ahmet Şamil Coşkun
- Sidar İlhan
- Meryem Yiğit
- Dilara Çakır
- Kübra Karaman
- Fatmanur Selçuk
- Ayşe Sena Topay
- Fatmanur Kaşıkçı
- Hilal Sof