Günümüzde yapılar genellikle betonarme çelik yapı olarak tasarlanıyor. Sektörde farklılık yaratmak isteyen şirketler, yapılarda farklı mimari tasarımlar, daha çevre dostu fikirler ve daha farklı malzemeler arayışına giriyorlar. Bu şirketlerden birisi de Sumitomo Forestry. Japonya’nın önde gelen şirketlerinden olan Sumitomo Forestry, yeni bir projeyle adından bahsettirecek gibi görünüyor. Projenin ismi W350 ve projenin özelliği ise dünyanın en uzun ahşap binası olması. Peki, bu proje nasıl hayata geçecek? Ahşap kullanmak güvenli mi?
Japon kuruluşu olan Sumitomo Forestry, dünyadaki en uzun ve büyük ahşap binası olacak W350 Projesi ile 350 metrelik bir gökdelen için nasıl bir tasarım yaptıklarını paylaştılar. Yüzde 90 özel işlenmiş ahşaptan ve yüzde 10 çelikten imal edilmesi planlanan binanın 2041 yılına kadar devam edeceği öngörülüyor. Bu projedeki ahşaplar, hepimizin bildiği piyasada bulunan normal ahşap kerestelerden yapılmayacak. Bina, birçok lamine ahşaptan ve sıkıştırılmış, yoğun malzemelerden inşa edilecek. Sonuç olarak binanın çelikle yapılan binalardan daha sağlam olması bekleniyor. Bu yapı tasarımı itibariyle şimdiye kadar yapılan en yüksek ahşap gökdelen ve en yüksek 5. gökdelen olarak biliniyor. Yapımı için yaklaşık 185.000 m3 kereste yani yaklaşık 25-30 bin ağaç kullanılacağı öngörülüyor. Günümüzdeki gökdelenlerde kullanılan taşıyıcı sistem olan tübüler sistem, bu yapının ayakta kalmasını sağlayacak olan sistem.
BİR AHŞAP YAPININ KARŞILAŞABİLECEĞİ ZORLUKLAR NELERDİR?
Aklımıza gelen ilk sorun sanırım yangın tehlikesidir. Devasa bir ahşap olacak olan W350 Tower yangınlara karşı nasıl dayanacak diye sorduğumuzda cevap genellikle yangın olur ve bina yıkılır şeklinde olur ama durum düşünülenden biraz daha farklıdır. Düşünüldüğü gibi yanıcı bir madde olan ahşabın dış kısımlarında, yangın esnasında bir karbonlaşma tabakası oluşur. Yangın ancak bu tabaka tamamen yandıktan sonra iç kısma ulaşabilir. Üzerinde yoğun çalışmalar yapan şirket, bu sürenin 3 saat gibi bir zamana çıkarılması için araştırmalar yapıldığını söylüyor. Aslında yangın sadece ahşap yapılar için değil, çelik ve betonarme bütün yapıların sorunu. Çelik yandığı zaman mukavemetini kaybetmeye başlar. Betonarme binalar da içerdikleri çelik donatılar sebebiyle bu tehlikeye maruz kalırlar. Birden fazla yangın etkisine maruz kalan bir betonarme binanın bir süre sonra yıkılması çok muhtemel bir durumdur.
Bir başka önemli sorun ise ahşap bir gökdelenin depreme karşı nasıl mücadelece edeceği. Aslında bu da doğru bilindiği sanılan yanlışlardan bir tanesi. Çelik ve beton yapay bir malzemeyken, ahşap doğal bir materyaldir. Dolayısıyla yapay yollarla ulaşılması zor bir takım özellikler barındırır. Bunların en önemlisi de hafifliktir. Yapıların depreme maruz kaldığındaki en büyük sorunu, kendi zati yükleridir. Yanal bir kuvvet olan deprem kuvveti, yapının kendi ağırlığıyla doğru orantılı bir şekilde etki eder. Ahşap, çelik ve betondan çok daha hafif bir malzemedir ve söylenenlere göre yaklaşık 8 büyüklüğüne kadar olacak depremlere karşı dayanıklıdır.
Sürdürülebilirlik Harikası
Ahşap yapıların en büyük avantajlarından birisi de kullanılan materyalin hammaddeden geri dönüşüme, üretimden demontaja kadar her türlü değişikliğe açık bir materyal olmasıdır. Bir kolon ya da kiriş gerektiğinde kolaylıkla yenileriyle değiştirilebilir ve restorasyon yapılabilir. Çelikten yaklaşık 400 kat daha yalıtkan olan ahşaptan yapılan bir evde ısınmak için betonarme binada harcanılan enerjinin yüzde 35’i yeterli olacaktır. Dolayısıyla çok verimli ve ekonomik bir yapı malzemesidir.
İnşaat sektörü olarak yeniliklere sonuna kadar açığız. W350 sektöre yenilik getirecek projelerden biri. Şahsi fikrim olarak projeyi çok yenilikçi ve farklı buldum. Başka bir söylemle eskinin teknolojik dönüşümü geleceğin inşasında kullanılacak olması benim ilgimi çekti. Olumsuz olarak düşündüğüm tek bir sorunu var. Bu kadar büyük proje için kesilecek ağaçlar…
Kaynakça:
Bu yazıda geleceğin en uzun ahşap gökdelenini inceledik. Dünya’nın hali hazırda en uzun ahşap binası olan Mjosa Kulesi’nden de bahseden “Ahşap Yapılar” başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz.