Adı kitaplara “The Netherlands” yani “Batık Ülke” olarak geçen Hollanda, gelişmiş mühendisliği sayesinde suyun altında kalmak yerine sudan toprak kazanan bir ülke haline geldi. Hollanda’nın suyla mücadelesi konusunda mühendisliğin geldiği noktayı yakından inceleyelim.
Almanya ve Belçika ile komşu olan, Maas, Ren ve Scheldt ırmaklarının oluşturduğu delta üstünde kurulan, düz ve verimli topraklara sahip olan Hollanda, bu özelliğini korumak adına kıyı mühendisliğine yüzlerce katkı yapmış bulunmakta. Hollanda’nın 41 bin 530 km²’lik yüz ölçümünün 7580 km²’lik kısmı su ve kanallardan oluşmakta. Bu oran, toplam ülke coğrafyasının % 18’ine denk düşüyor. Gün içinde değişiklik gösteren deniz yüksekliği, Hollanda topraklarının %30’unu sular altında bırakmaktadır. Küresel ısınmayla birlikte 100 yıl içinde Hollanda’nın haritadan silineceğine dair tahminler yer almakta. Öyle ki, Amsterdam (Rakım: -5 metre) şehri kazık sistemi üzerine kurulan ve deniz seviyesiyle birlikte yükseltilen bir sistemle ayakta durmaktadır.
Hollanda’nın Suyla Mücadele Süreci
Milattan sonraki 1000’li yıllarda, köylüler tarlalarını korumak adına topraktan “Terps” yani höyük adını verdikleri minik tepeler oluşturmuşlar. Geçici bir çözüm olmasının yanı sıra zamanla dalgalara yenik düşen bu tepeler, halkın inovatif çözümlere başvurmasına neden olmuş.

Son 900 yıldır Dijken adını verdikleri su setleri ile deniz yükselmesinin şehirlere ulaşması engellenmeye çalışılıyor ancak suyun yer altındaki hareketleri, suyun setin diğer ucundan çıkmasına yol açabiliyor. Buna çözüm olarak yapılan yel değirmenleri, rüzgardan kazandıkları enerjiyi su pompalarına aktararak kanalları aşan suyu drene ediyor ve suyun yükselmesini önlüyorlar. Bu yüzden Hollanda’nın hemen hemen her yerinde yel değirmenleri görmeniz mümkün.

Tarım Ülkesi Hollanda
Hollanda’nın tarım ülkesi oluşu, buğday arpa gibi ürünlerin yetişmesi rüzgar değirmenlerinin önemini artırmaktadır. Aynı zamanda değirmenin pompaladığı suyun “dyke” adını verdikleri insan yapımı küçük göllere aktarılmasıyla tarım sulamaları sağlanabilmektedir.

Daykların fırtına ve sellerle yok olması, su setlerinin aşırı strese dayanamayıp çökecek duruma gelmeleri ve yetersiz kalan yel değirmenleri, Hollandalıları yeni çözümlere itmiş ve Hollanda’yı Kuzey Denizi’nden korumak, tatlı suyun deniz suyuyla karışmasını önlemek ve tarımda üretimi artırmak adına 20. yüzyılın gelişen teknolojisiyle birlikte belki de hidrolik mühendisliğinin en büyük projelerinden biri olan Zuiderzeewerken (İngilizce: The Zuiderzee Works) hayata geçmiştir. Toprak ıslahı, barajlar, drenaj sistemlerini içeren bu proje, daha sonradan Delta Works (Deltawerken veya Sel Bariyeri Projesi) adını almış ve ASCE (American Society of Civil Engineering) tarafından “Modern Dünya’nın Yedi Harikası” arasında yerini almıştır. Bu projenin detaylarını yakından inceleyelim:

Kuzey Denizi’ne setler ve barajlar çekilerek denizde göller oluşturan bu sistemle fırtına ve gelgitle oluşan su yükselmeleri önlenebiliyor. 15 tane setten oluşan sistemin 14’ü kapalı 1 tanesi ise açık bariyerdir. Açık olan 9km uzunluğunda Oosterschelde bariyeri yalnızca sel tehlikesi olduğu zamanlarda kapatılıyor. Kapatmak için binlerce ton ağırlığındaki devasa çelik kapılar denize indiriliyor ve dalgaların diğer tarafa geçişi önleniyor. Yapılış tarihi olan 1982’den bu yana 25 kere kapatılan bu kapının açık tutulmasının sebebi suyun doğal akışını sağlayarak balık ve kuşların doğal yaşamını korumaktır.

Her Geçen Gün Artan Yüzölçümü
Deniz yükselmesine çözüm üreten Hollanda, suya yenik düşen topraklarını kurtarmak için çalışmalara başladı. Dayk, pompa sistemleri ve su setleri ile topraktaki sular drene edildi ve böylece alüvyonlu toprağa sahip zeminler yeryüzüne çıktı. “Polder” adı verilen bu sistemle Hollanda’nın yüzölçümü her geçen gün artmakta. Kurtarılan topraklardan biri olan Flevoland, ülkenin ortasında eskiden sığ deniz körfezi olan “Zuiderzee”‘nin altında bulunmaktaydı. Bu il, denizden bir kazanılan iki polder, “Flevopolder” ve “Noordoostpolder”in birleştirilmesiyle oluşturuldu. Günümüzde her tarafının rakımı -5m olup denizin 5 metre altındadır.

Zamanında herkesin umudunu yitirdiği ve topraklarının yok olacağını düşündüğü Hollanda, günümüzde toprak kaybetmek yerine toprak kazanan bir ülke haline gelmiş, gelişen hidrolik ve kıyı mühendisliğiyle, su sıkıntısı çeken ülkelere ışık tutmuş ve tarihi, kültürel ve eğlence hayatıyla turistlerin ilgi odağı olmuş bir yer haline gelmiştir. Hollandalılar bu konu hakkında şöyle diyorlar : “Dünya’yı Tanrı, Hollanda’yı Hollandalılar yarattı.”
KAYNAKÇA
https://www.dutchwatersector.com/our-history/
http://www.turkinfo.nl/haber/deniz-seviyesinin-altindaki-ulke-hollanda/9323/
https://www.holland.com/global/tourism/destinations/provinces/zeeland/delta-works.htm
https://www.dw.com/tr/hollandan%C4%B1n-suya-kar%C5%9F%C4%B1-sava%C5%9F%C4%B1/av-40632556
https://tr.wikipedia.org/wiki/flevoland