PAYLAŞ

Selimiye Cami; Edirne ‘de bulunan Osmanlı padişahı 2.Selim ‘in  Mimar Sinan’a yaptırdığı camidir. Sinan’ın 90 (bazı kitaplarda 80 olarak geçer) yaşında yaptığı ve “ustalık eserim” dediği Selimiye Camii gerek Mimar Sinan’ın gerek Osmanlı mimarisinin en önemli yapıtlarından biridir.

1950-1960 yılları arası bir tarihte inşaat mühendisi, mimar ve jeofizikçilerden oluşan bir Japon heyeti Türkiye’ye gelmiştir. Heyet, dönemin İmar ve İskan Bakanlığı’ndan izin alıp  ülkemizdeki tarihi yapıları incelemeye başlamıştır. Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı gibi yapılara göz gezdirdikten sonra sıra Mimar Sinan’ın kalfalık eseri Süleymaniye Camiisi’yle Sinan’ın öğrencisi Mimar Davut Ağa’nın eseri Sultanahmet Camiisi’ne gelmiştir.

Japon heyet gördüğü manzara karşısında çok etkilenir. Çünkü bu iki cami, diğer eserlerin aksine, çok gevşek bir alana inşa edilmiştir. Fakat ilginç bir şekilde bu yapılarda bir tane bile çatlak yoktur. O güne kadar bilinen mimari tam tersini söyler. Zemin ne kadar sertse yapı o kadar sağlam olur diye düşünülüyordur. Araştırma günlerce sürmüştür. Sonunda bir şeyi fark etmişlerdir. Bina ilk tuğlasından son tuğlasına kadar kasıtlı olarak sabitlenmeye değil sallanmaya yönelik yapılmıştır. Binaya esneme kabiliyeti verilmiştir. Bu sayede de hiç zarar görmeden günümüze kadar sapa sağlam gelmişler.

Ayrıca minareler detaylı olarak incelenince durumun ciddiyeti bir kat daha artmış. Mimar Sinan minarelerin altına esnemeye yardımcı olması için ray sistemleri ve kelepçeler yerleştirmiş olduğu fethedilmiştir. Bu sayede minareler 5 dereceye kadar rahatlıkla yatıp kalkabiliyor olma özelliğine sahiptirler.

Tüm bu araştırma raporlarıyla birlikte ülkelerine dönen japon mühendisler kendi bakanlıklarına durumu aktarır. Hemen aksiyon alan Japon hükümeti konuyla ilgili girişimleri yapar ve mimaride büyük bir atılım başlatırlar. Sabit kalma değil esneme kabiliyeti üzerine kurulmuş raylar üzerine inşa edilen gökdelenler inşa etmişlerdir. Şu an bile kullanılan bu teknik Japonya’da sıkça yaşanan büyüklüğü 9’un bile üstüne çıkan depremlere karşı o koca gökdelenlerin hem zarar görmesini önlüyor hem de insanların deprem karşısında bu kadar çaresiz olmadığını ortaya koyuyor.

Raylı Sistem

Binaların rayların üzerine inşa edilmesini öngören sistem, binanın deprem anında yerkabuğundan bağımsız olarak ray üstünde hareket etmesini sağlıyor. Bu sayede, binanın yer sarsıntısından en az etkilenmesi amaçlanıyor.

Temelde kullanılan izolasyon ve bina içerisindeki devam eden sistem ile birlikte depreme dayanıklı evler yıkılmayan bir hale getirilirken aynı zamanda da çok şiddetli depremler de kırılmak yerine esneme payı oluşturuyor. Japon mühendisler bu konuda duvarların iç kısımlarında oluşturulan boşluklara metal plakalar yerleştirerek tüm binanın aynı anda hareket oluşturmasını sağlarken, bu esneklik binanın yıkılmasını ve kırılmasını da engelliyor.

Ülkede çok yüksek katlar ile inşa edilen gökdelenler, bu sistem sayesinde sağlı sollu veya önlü arkalı şekilde 3 metreye kadar ulaşan bir mesafede gidip gelirken, katlar arasında esneme paylarının oluşmasıyla binanın yıkılması engelleniyor. Binanın temellerinde amortisörler kullanılması, hareket sırasında binanın esneme payı ile titremesini tehlikesiz bir hale getirirken, temelde kullanılan tampon sıvılar ise sallantı sırasında şiddetli sarsıntılardan koruyor.

 

 

 

Ulucem AĞIR

Dokuz Eylül Üniversitesi 

İnşaat Mühendisliği

Kaynakça:

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü Tanıtıcı Yayınlar.

“Selimiye Camii” Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı.

“Selimiye Camii Dünya Kültür Listesinde” Hurriyet Gazetesi

 

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen isminizi buraya giriniz