PAYLAŞ

Günümüzde toplumlar ve şehirler için gelişmişlik göstergesinin en başında ulaşım gelir. Ulaşım yüzyıllardır yer üstünden sağlanabildiği gibi, yerleşkenin geniş olduğu kalabalık yerlerde yer altından da sağlanabilmektedir. Londra, New York, Moskova, Paris, Berlin gibi dünya genelinde bilinen ve her yıl milyonlarca gezgini ağırlayan şehirlerde bu durum yıllarca önce düşünülmüş ve metrolar yapılmıştır. 19. yüzyılın ilk yarısında yapılan ve kullanılan yöntemlerde haliyle günümüzdeki kadar gelişmiş değildi. NATM dediğimiz cihazlarla kazımlar gerçekleştiriliyor ve tüneller açılıyordu.

NATM nedir ?

NATM yani uzun haliyle New Austrian Tunneling Method, tünel projelerinde kullanılan bir metottur. Ucu sert ve titreşimli kaya parçalamaya yarayan araçlar ile kayalar parçalanır ve tüneller açılır. Çalışılan zemine ayna denmektedir. Eğer kazı sırasında çok sert bir ayna ile karşılaşılırsa del-patlat yöntemi kullanılır. Bu yöntem için öncelikle Jumbo dediğimiz aletler aracılığı ile sulu delgi yapılır ve bu delgilere dinamit yerleştirilir. Daha sonra delgilere yerleştirilen dinamitler patlatılır ve hafriyat boşaltılır. Eğer ayna yumuşak ise kazı hidrolik kırıcılar ile yapılır.

Kazı Sonrası Gereken İşlemler

Kazı işlemlerinden sonra çıkan hafriyat loaderler aracılığı ile alınır. Zemin durumuna göre 80 ila 100 cm arasında kazılar yapılır ve çelik hasırlar ile tünelin enine ve boyuna kesitleri içeriden kapatılır. Daha sonra iksa dediğimiz donatılar yerleştirilir ve püskürtme beton uygulanır. Bu işlem ikinci kez tekrarlanır ve sistemde istenen kalınlık sağlanmış olur. Jumbolar nihai kalınlığa gelmiş beton duvarda yeniden delgiler açar. 4 metrelik bu delgilere enjeksiyon aracılığı ile beton doldurulur ve bulonlar bağlanır. Kazı böylelikle genel olarak tamamlanmış olur.

Eğer zemin beklediğimizden kötü ise Umbrella Arch denilen gelişmiş yöntemlerim uygulanması, tünel mühendisliğinde öncelikli tercihimizdir. Umbrella Arch metodunda, Rock dediğimiz araçlar kuru delgi ile 8-9 metreye kadar artabilen derin boşluklar açar. Bu boşluklar daha sonra enjeksiyonlar aracılığı ile mukavemeti fazla beton ile doldurulur. Bu yaptığımız işlemler de zemin tahkimatı sağlamış oluruz. Süren dediğimiz boşluklar ise daha küçük boşluklar için kullanılan tahkimat yöntemidir. Kazımızın ve yeni tünelimizin stabilitesini yüksek tutmak tünel kesiti de küçültülebilir.

NATM Prensipleri :

  • Açılması planlanan tünelde, tüneli çevreleyen kayanın iç dayanımı korunmalıdır.
  • Yapının istenilen dayanıma ulaşması için kontrollü deformasyonlara izin verilmelidir.
  • Kalıcı ve aşırı deformasyonları engellemek için bulonlama ve yarı esnek püskürtme beton kaplaması özenle ve yeterli miktarda yapılmalıdır.
  • İkincil destekleme, deformasyon hesaplarına göre yapılmalıdır.
  • Tünel inşası sırasında, destek olmadan bırakılmış kısım minimize edilmelidir.

NATM Avantajları :

  • Değişen jeoteknik yapılara çok çabuk adapte olabilmesi.
  • Değişken kesitlerde ( 10m2 – 1500m2 ) kazılar yapabilmesi.
  • Makinenin ve dolayısı ile kazının paha açısından uygun olması.
  • Yeryüzüne yakın tünellerde bile yapılarda oturmanın minimum olması.
püskürtme beton dökümü
püskürtme beton dökümü

NATM Dezavantajları :

  • Kazı sırasında jeoteknik kontrollerin daha yoğun olması.
  • TBM’in aksine otomatize edilmiş kaplama metodlarına karşı daha yavaş olması.
  • Günlük alınan mesafenin çok daha az olması. ( 0.8 metre ila 5 metre )
KAYNAKÇA:

http://www.railsystem.net/

www.ytmk.org

tunnelingonline.com

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen isminizi buraya giriniz