Notre Dame, dünyada benzeri az, gotik mimariye sahip ve inşaatı 182 yıl sürmüş olan, çatısında çıkan yangın nedeniyle de son günlerde herkesin dilindeki meşhur katedraldir. Çıkan yangın sonucu maalesef bu güzel tarihi eserin 93 metre yüksekliğindeki kulelerinden biri yıkılmıştır ve çatı kısmı çökmüştür. Fransız polisleri yangının kısa devre nedeni ile çıktığını duyurmuştur. Tarihi eserin onarımı için halkın 1 milyar Euroya yakın bir para toplayabilmiş olması halkın tarihine ne denli önem verdiğini de gözler önüne sermiştir.
Yılda 12 Milyon Turist Çekiyor
Notre Dame’nin değeri Fransız halkı için kuşkusuz yüksek fakat önem arz eden bir başka noktası daha var. 12.yüzyılda inşa edilmiş bu katedral 2017’de tamı tamına 12 milyon turist çekmiştir. Böylesine değerli bir yapı olduğu için de katedral restorasyona alınmıştır. Fakat restorasyon sırasında da bahsettiğim bu üzücü yangın çıkmıştır. İsminin anlamına gelecek olursak Notre Dame Fransızcada hanımefendimiz, yani ‘Meryem Anamız’, manasına gelmektedir. Tarihte bir çok olaya sahne olmuş bu katedral detaylı olarak incelenecek olursa sayısız ayrıntı ortaya çıkar. Bunların bazıları taç kapılar, heykeller, gül pencereler, payandalardır.
Yıkılmaktan Kurtarılmış Bir Katedral
Katedralin bugüne dek yaşayabilmiş olması aslına bakılırsa Victor Hugo’nun çabaları sayesindedir. 19.yüzyıl başlarında katedral yıkılmak istenmiştir. Tam bu noktada Hugo katedral duvarındaki kötü talih yazısından ilham alıp roman yazmıştır. Katedralde geçen bu roman sayesinde katedrale tekrardan ilgi çekilmiştir. Katedralin biraz yapı özelliklerinden bahsedecek olursak; oturduğu alan 5500 metrekare olup, 75 sütun ve direğe sahiptir. Ahşap kısımları 1300 meşe palamudundan yapılmıştır ki bu da 21 hektara karşılık gelir. Yapının çoğunluğu bilindiği üzere taştan yapılmıştır. Dolayısıyla yangın nedeniyle taşların ısıyı emerek genleşmesi, yangını söndürmeyi güçleştirmiştir. Zira genleşen taşı hızlı bir şekilde aniden soğutmak termal şok yaratıp çatlaklar oluşmasına sebebiyet vermektedir.
Gotik Mimariye Bonus: Payandalar
Bir diğer ilginç özelliği ise yukarıda görülen payandalardır. Başlangıçta payandalar plan dahilinde değilken gotik mimari nedeniyle incelip yükselen duvarlar payandaların yapılmasını gerektirmiştir. Zira duvarlar dışa doğru oluşan gerilimi arttırmış ve çatlaklara sebebiyet vermişti. Bu nedenle destek amacıyla payandalar inşa edilmiştir. Payandaların bir diğer kullanım amacı ise pencereler olmuştur. Zaman içinde güneş ışığının içeriye daha fazla nüfus etmesi gerektiği düşünülmüştür. Büyük pencereler inşa edilmiştir. Bu büyük pencereleri desteklemesi açısından daha büyük payandalara geçilmiştir.
Şeytanınsı İşlevsel Heykelcik: Gargoyl
Aşağıda görmüş olduğunuz bu ufak şeytanımsı heykelciklere gargoyl deniyormuş. Aklınıza ilk gelen muhtemelen süsleme için yapılmış olduğudur, fakat çok akıllıca bir görev üstlenmektedir bu heykelcikler. Katedralin temelinin duvarlardan sızan yağmur suları sebebiyle zarar görmemesi, yağmur sularının biraz uzağa taşınabilmesi amacıyla yapılmıştır. Tabi burada bir rivayet de gargoyl’ların kötü ruhları kovuyor olması üzerinedir. Bu sebeple de yeni inşa edilen binalarda da bu heykelcikler sıklıkla kullanılıyormuş.
Büyüleyen Bir Sanat: Vitray
Katedral ziyaretçilerini büyüleyen bir başka detay ise gül pencerelerdir. Bu gül pencereler o dönemdeki vitray çalışmasını yani bir diğer değişle cam sanatını yansıtmaktadır. Yapıda bu pencerelerden 3 adet bulunmaktadır;Kuzey ,Güney ve Batı gül pencereleri . En küçük gül pencere 1225 yılının sonlarına doğru bitirilmiş olup etrafında taş dekorlar barındırmaktadır. Bir diğeri, Güney gül penceresi ise 13 metreye yakın çapa sahiptir ve 84 panelden oluşmaktadır. Daha sayamayacağım kadar detaya sahip bu tarihi katedral umarım kısa zaman içinde yeniden ziyaretçilerine açılır.