PAYLAŞ

Bundan 25 sene öncesine kadar adı duyulmayan, çorak bir arazi üstüne kurulan Dubai kenti, petrolle birlikte oluşan servetle yapılan inşaat yatırımlarıyla dünya turizminin ve ekonomisinin merkezlerinden biri haline geldi. Basra Körfezinin kıyısına inşa edilen Palmiye Adaları bu yatırımlardan biridir. 3 büyük adadan oluşan Palm Cumeyra, Palm Cebel Ali ve Palm Deyra ile birlikte Dubai’nin plaj uzunluğu 520 km artmıştır. İnşaatı Belçika ve Almanya’nın işbirliği olan kıyı mühendisliğiyle ünlenen Jan de Nul ve Van Oord firmaları üstlenmiştir.

ADALARIN İNŞA EDİLME SÜRECİ

Dalgakıranların ve zeminin altına betonarme temel yerine kaya kullanılmıştır. Bu kayalar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük sıradağlarından olan Hajar Dağları’nın dinamitle patlatılmasıyla elde edilmiş ve 7 milyon ton kaya parçalarından oluşan bir zemin hazırlanmıştır. 11 km uzunluğunda ve hilal şeklindeki dalgakıranın zemini geotekstille kaplanmıştır. Böylece ‘shamal’ rüzgarının oluşturduğu akıntının önüne geçilmiş ve kaya zemininin üstündeki kumun erozyona uğraması önlenmiştir. ‘Rainbowing’ adı verilen yöntemle GPS ile belirlenen alanlardaki kum, tarama gemileri ile denizin altından adalara doğru püskürtülmüştur. Bu yönteme Rainbowing yani Gökkuşağı isminin verilmesinin sebebi, püskürtme esnasında kumun havada gökkuşağı şekli almasıdır. Bu yöntemle 1.2 milyar metreküp kum çıkarılmıştır. Bu kadar kumla dünyanın etrafını 7 defa saracak 2 metre yüksekliğinde duvar örülebilirdi.

Rainbowing yöntemi ile kum püskürtme işlemi

Palm Cumeyra’nın dalgakıranları arasına yerleştirilen kapılar sayesinde adanın içindeki su 13 günde bir tamamen sirküle edilebilmektedir.

İNŞA SÜRECİ BOYUNCA GPS TAKİBİ

Proje kapsamında ilk inşa edilmiş ada olan Palm Cumeyra’nın 17 yapraktan oluşan palmiye şeklini korumak için, Rainbowing işlemi boyunca adanın şekli uydu vasıtasıyla mühendislerce takip edilmiş ve vibro sıkıştırma yöntemiyle kumun püskürtüleceği 560 hektarlık alan işaretlenmiştir. Bu sayede rainbowing işlemi nokta atışı olarak başarıyla tamamlanmıştır.

Palm Cumeyra’nın uzaydan görüntüsü

DENİZİN ÜSTÜNE KURULU BARAJ

Palm Cumeyra için denizin altında 6 şeritli yoldan oluşan betonarme bir tünel yapılmış ve inşaatı için 200 bin metreküp beton, 300 bin ton çelik, 110 bin ton kaya kullanılmıştır. Böylece palmiyenin gövdesi ile hilal şeklindeki dalgakıran arasındaki ulaşım sağlanmıştır. Yapım aşamasında betonun su seviyesini korumak ve betonun hidratasyonu boyunca tuzlu suyu uzak tutma amacıyla 1.2 kilometre uzunluğunda geçici bir baraj yapılmış ve 45 gün boyunca 5.5 milyon metreküp su dışarı pompalanmıştır. Ne yazık ki bu süreçte ekolojik düzen oldukça sarsılmış. Nitekim pompalara balıkların takılmaması için 2000’den fazla balık yakalanıp şantiyeden uzak bir bölgeye taşınmış. Daha sonrasında barajlar şantiye araçlarının geçişi için yollar olarak kullanılmış ve nihayetinde projenin tamamlanmasıyla yıkılmıştır.

Palm Cumeyra’nın yapımının bitmesinin ardından, lüks konutlar yapılmış, dünyaca ünlü oteller görkemli binaları inşa ettirmiş ve monorail sistemi ile ada içindeki ulaşım sağlanmıştır.

Palm Cumeyra üstüne kurulu Atlantis Otel

 

Yapımı 6 senede biten Palm Cumeyra ve yapımı süren Palm Deyra’nın tamamlanmasının ardından 800 bin kişiyi barındırabilecek Palmiye Adaları Dubai için turizm ve ekonomi kaynağı olurken öte yandan da ekolojik olarak bir katliam olduğu söylenebilir. Nitekim, gerek kaya gerek kum çıkarma işlemlerinde milyonlarca metrekarelik alan tahrip edilmiş ve canlıların habitatlarına müdahale edilmiştir.

 

 

KAYNAKÇA

https://www.travelzoo.com/uk/blog/7-mind-blowing-facts-about-how-dubais-palm-jumeirah-was-built/

https://adventure.howstuffworks.com/dubai-palm1.htm

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen isminizi buraya giriniz