Dünyada ilk üretilen plastik maddenin hâla doğada olabileceği gerçeğini biliyor muydunuz?
Plastiğin doğada ki ömrü 1000 yıldır. Plastiğin ilk icadı 1862 yılında İngiltere’de Alexander Parkes tarafından nitroselüloz ve alkolün karışımı ile bulunmuştur. Plastik üretimine 1866 yılında Parkes tarafından Londra’da kurulan Parkesineco adlı şirket ile başlanmıştır.
Plastik insanın hayatında inanılmaz bir kolaylık ve pratiklik sağlamıştır. Ayrıca maliyetinin düşük olması da insanların plastiğe kolay ulaşabilmesini sağlamıştır. Ancak bu konuda ne kadar bilinçliyiz? Plastiğin çevreye ve bizlere ne kadar zarar verdiğini biliyor muyuz?
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki plastik kaplarda bulunan bisfenol ABPA adlı maddenin kalp hastalıklarını arttırdığı ortaya çıkmıştır, hatta ABPA maddesine maruz kalındığında kalp hastalıklarına yol açtığını doğrulayan bilim adamları plastiğin kullanımının yasaklanmasını savunmaktadır.
Üretilen yüz binlerce ton plastik maddenin atık olarak doğaya verdiği zarar ise saymakla bitmez. Okyanuslara karışan tonlarca plastik atıkların balıkların yaşam alanı kirlettiği gibi plastik atıkların çözünmeleri ile doğaya karışan kimyasal maddelerin canlıların neslinin tükenmesine ve doğal dengenin bozulmasına neden olmaktadır.
Poşet Ücretli Olursa?
Plastiğin tüm bu zararları elbette anında görülmemektedir. İnsanların ve doğanın bu durumdan etkilenmesi uzun zaman almaktadır ve bu nedenle insanların bu konuya olan duyarlılığının kaybolmasına neden olmaktadır. 2019 yılında yapılan plastik poşet kullanımının ücretli olması oldukça pozitif bir adım gibi görünse de bizlere olumsuz bir gerçeği de fark etmemizi sağlamıştır. Poşet kullanımın ücretli olması 2019 yılı poşet kullanımın sayısını ciddi biçimde azaltmıştır. Ancak toplumumuzun bu duyarlılığı plastik atıkların doğaya ve canlılara verdiği zarardan dolayı değil ücretli olmasından dolayı göstermesi ışın olumsuz yanıdır.
Bu durumda yetkili organların ve sivil toplum kuruluşlarının toplumumuzu bu tarz atıkların zararları hakkında bilgilendirmesi, eğitmesi ve çeşitli yasalar ile plastik madde kullanımını kısıtlayıcı önlemler alması gerekmektedir. Ayrıca yetkili kişilerin geri dönüşüm konusunda da ciddi çalışmalar yapıp her yıl üretilen tonlarca plastik maddenin doğaya karışmasını engelleyip geri dönüşüme kazandırmasını sağlamalıdır. Bu ülkemizde oldukça önem verilmesi gereken bir konudur. Hem ekonomik yönden hem de doğaya zarar veren kimyasal madde içeren plastik maddelerin geri dönüşüme kazandırılması hayati önem taşımaktadır.
Ne yazık ki Türkiye geri dönüşüm konusunda yeterli bilince sahip bir ülke değil. Tonlarca geri dönüştürülebilir evsel atık doğaya terk ediliyor. Bu kayıp ülkemize aslında ekonomik açıdan da ciddi zarar vermektedir.
Hepimiz ülkemiz için, sağlığımız için ve doğamız için geri dönüşümün önemini öğrenmeli, doğaya ve sağlığımıza zarar verecek maddeleri kullanmaktan kaçınmalı ve umursamaz bir şekilde doğayı kirletmemeliyiz. Ben tek başıma ne yapabilirim demek yerine ne yapmalıyım ne yapmalıyız demeliyiz ve elimizden gelen ne varsa doğayı kurtarmak için çaba göstermeliyiz. Hepimiz doğaya karşı sorumlu ve borçluyuz.
Saygılarımla…
Osman Özkan
Eğer yazımızı beğendiyseniz ve daha fazla güncel konu görmek istiyorsanız sitemiz alt başlıklarından “Güncel” alt başlığına göz atabilirsiniz.