PAYLAŞ

Japon asıllı Shigeru Ban, sanatla iç içe yaşamış bir aileden gelmektedir. Mimariyi sadece sanat olarak görmemiş, yapılarında faydayı ön planda tutmuştur. Birçok insanın evsiz kaldığı doğal afetlerde bile kişisel alana önem vermiş, ve bu amaca yönelik tasarımlar yapmıştır.

Shigeru Ban’a göre mimarlık; barınma ihtiyacını karşılarken yaşam kalitesini arttıran ve dünyanın güzelliğini kutsayan bir meslektir. Ban tasarımı bir sosyal sorumluluk olarak ele almıştır. Ona göre tasarım oldukça sağlam, kullanışlı, ucuz ve hayata geçirilebilir olmalıdır.

Pahalı ve ulaşılması zor malzemeler yerine çevrede bulunan tekrar kullanılabilecek malzemelere yönelmiştir. Buna örnek olarak, 1999’da Türkiye’ye gelerek depremzedeler için kartondan evler yapması ve bu evlerin temelini çevredeki gazoz kasalarından oluşturması verilebilir. Barınma ihtiyacının yanında toplumun ortak kullanım alanı olan ibadethanelerde de yine tekrar kullanılabilen karton rulolar kullanarak mimariye yeni bir yapı malzemesi kazandırmıştır.

Shigeru Ban; çevreye olan saygısı ve ekolojik yaklaşımı sebebiyle  yenilenebilen malzemeleri kullanarak muhteşem strüktürler meydana getirmiştir. Suya dayanıklı yalıtılmış karton, kağıt boru, bambu, prefabrike ahşap gibi doğayla bütünleşen yenilikçi malzemeleri kullanması; onun gelenekseli modernle birleştirme yaklaşımını bizlere açık bir şekilde gösterir.

Mekanın Akışkanlığı

Shigeru Ban Kağıt Kütük Ev, emoji.com.tr

Shigeru Ban’ın mimarlığa bakışındaki dikkat çeken bir başka nokta ise; iç ve dış mekanı bir bütün olarak ele alıp akışkanlığı sağlamasıdır. Ban’ın iç mekan ve dış mekan arasındaki bu devamlılığı kartonların yapısındaki dairesel formları bir araya getirmesiyle oluşturduğu söylenebilir.

Fayda amaçlı eserler veren mimarın, kullandığı malzemelere bakarak kalıcılık kaygısı gütmediği söylenebilir. Örneğin Japonya’da yaptığı bir kiliseye 50 yıl ömür vermiş, 50 yıldan sonra kilisenin yıkılarak malzemelerinin başka bir yapıda kullanılacağını söylemiştir.

Geri dönüştürülebilen malzemelere bu denli önem veren bir mimarın baş yapıtı olarak kabul edilen Leseine Musicale binasında kendi mimari çizgisinin dışına çıktığını söylemek mümkün müdür? Baş yapıtı ve diğer eserleri arasındaki bu farklılık kafalarda mimarla ilgili soru işaretleri oluşturmaktadır.

Shigeru Ban Leseine Musicale, blouinartinfo.com

Genel olarak bakıldığında, Shigeru Ban’ın yeteneklerini toplum yararına kullanmayı amaçlaması onu yeni yapı malzemeleri bulmaya itmiştir. Bu denli iyi bir mimarın, Pritszker Ödülü’ne layık görülmesine şaşırmamak gerekir.

Buluşmadan Önce Katılımcılara Sunulan Kaynaklar

Katılımcılar

  • Fatmanur Küçükçıtraz
  • Asude Çelik
  • Şevval Melek Hisoğlu
  • Ahmet Alperen Şentürk
  • Sena Nur Koç
  • Seren Çakmakçı
  • H. Rümeysa Kurt
  • Emre Ata
  • Ömer Melih Elmas
  • Fatıma Sude Yıldırım
  • Farukh Maxeto

 

Eğer yazımızı beğendiyseniz ve bu sektöre gönül veren daha fazla kişi tanımak istiyorsanız sitemiz alt başlıklarından “İz Bırakanlar”a göz atabilirsiniz.

PAYLAŞ
Önceki makaleHan Tümertekin ile Ropörtaj
Sonraki makaleMimari Sanatta Devrim: Art Deco ve Art Nouveau
Ölçeğin insan olduğu mimarlık, toplumsal bir eylem olmasının yanında mimarlık kültürüne dahil olan, muhatap olan herkesin, kentlinin ortak ürünüdür. Kentte söz sahibi olan insan, günümüz yapılaşmış çevresine ne kadar duyarlıdır? Toplum düzeyinde mimarlık bilinci oluşmadığı sürece gerçek manada iyi tasarlanmış kentler ve kaliteli bir çevre oluşması da mümkün değildir. Bu bilincin oluşmasında mimarlık öğrencilerinin rolü oldukça önemlidir. Bu sorumluluğu edinen bizler, mimarların kente, kentliye, bizlere neler dediklerini tartışmak ve üzerine bir şeyler koymak üzere “Mimarlar Ne Der +? “ tartışma serisini düzenliyoruz.

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen isminizi buraya giriniz