Nedir?
Top-Down metodu geleneksel yöntemlerin aksine yapının yukarıdan aşağı şekilde inşa edilmesi yöntemidir. Bu metodun seçilmesinin önemli sebeplerinden biri yer üstü inşasının yer altı inşasına bağlı kalmadan ilerleyebilmesidir. Böylece inşa süresi oldukça kısalarak çevreye verilen rahatsızlık ve trafiğin engellenmesi durumları minimize edilecektir. Genellikle inşaat alanında yer altı su seviyesi yüksek ise, bina sınır duvarları çok yakın ise veya zemin çökme riski varsa tercih sebebidir.
Bunlara ilaveten bu metodun metro, yer altı garajları, alt geçit ve şebeke hatlarında da kullanımı oldukça yaygındır.
Yapısal olarak baktığımızda ise oldukça karmaşık sistemler ve problemler karışımıza çıkabilmektedir. İnşa süreci boyunca döşemelerin kiriş görevi gördüğü zamanlar olabilmektedir. Yapısal elemanların bu gibi davranış farklılıkları hesaplamalar ve analizlerde karmaşıklığa neden olabilmekte, bu yüzden sistemin çok iyi çözümlenmesi gerekmektedir. Buna karşın yapısal elemanlar rijitlikleri sebebiyle sisteme oldukça iyi bir yatay destek sağlarlar.
Diyafram duvarlar (Genel olarak kazı duvarlarını desteklemek için inşa edilen geçirimsiz, donatılı, yüksek dayanımlı yer altı duvarlarıdır.) bu sistemde yanal toprak yüklerinin yanı sıra düşey yükleri de üstlenecek taşıyıcı eleman olarak da kullanılır.
Her bir bölmenin inşaatı, üst döşemelerin betonunun döküleceği seviyeye kadar kazılması ve düşey elemanların kılavuz duvarlar yardımıyla kazılarının yapılması, donatılarının indirilip beton dökülmesi safhalarından oluşmaktadır. Birden fazla modül olduğunda ise diyafram duvarlarının oluşturulabilmesi komşu modüllerin betonlarının priz alması ve yeteri kadar mukavemete erişmesi önemlidir.
Uygulama

Top-Down yönteminin ülkemizdeki ilk uygulamasını ise yapımına 01.04.1993’te başlanan Ankara Kızılay metro istasyonunda görmekteyiz. Bölgedeki araç ve yaya trafiğinin göz önüne alınması ve derin kazı işleri nedeniyle çevreye minimum rahatsızlık vermek için bu yöntemde karar kılınmıştır. Metro, alışveriş merkezleri ve Ankaray istasyonu olmak üzere üç bölümden oluşan yapının inşaatı süresince bölgedeki trafik 11 ay boyunca kapalı kalmıştır.
Proje detaylarını incelemek isterseniz İMO’nun sitesindeki dosyaya buradan ulaşabilirsiniz.
Avantajları
- Havalandırma ve ışıklandırma daha kolay sağlanır.
- Yapının yukarı ve aşağı eş zamanlı inşası sağlanır.
- Zamandan ve kaynaktan tasarruf sağlanır.
- Toz salınımını minimize eder.
- Kazı duvarlarının geçici destekleri, kalıcı olarak kullanılır.
- Hazır bir eğimle döküm yapılabileceği için çatının inşası daha kolaydır.
Dezavantajları
- Tünel duvarlarında su sızdırma problemleri oluşabilir.
- Çatı ve bodrum döşemelerinde karmaşık bağlantılar çözülmesi gerekir.
- Döşeme ve duvarlar arasında oluşması muhtemel su kaçakları oluşabilir.
- Alt döşeme için manevra alanın limitli olması
- Dış duvarların belirli yükleme limitini aşma riski
- Yüksek maliyet
Ayrıca yapım sürecini anlamaya yardımcı olacak birkaç videoya da aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Kaynaklar