PAYLAŞ

Sular şehri Venedik

Venedik, kuzeydoğu İtalya’da birbirinden kanallarla ayrılmış ve köprülerle bağlanan 118 adanın üzerine kuruludur. Şehir, kıyı şeridi boyunca uzanan Venetian Lagoon bataklığında, Po ve Piave nehirlerinin deltaları arasında kuruludur. Venedik doğal güzelliği, mimarisi ve sanat eserleri ile ün yapmıştır. Bu şehir bütünüyle Dünya Mirasları listesindedir.

Venedik’te binalar, birbirine çok yakın bir şekilde bir araya getirilen ahşap kazıklar üzerine inşa edilmiştir. Suyun altında oksijen olmadığı için bu ahşap kazıklar çürümez.  Aksine mineral düzeyi yüksek suya maruz kaldığı için sert bir madde haline dönüşür. Sertleşen bu kazıklar yumuşak kum ve çamur tabakasını delerek daha sert olan kile kadar batar. Venedik’in altında bulunan ahşap kazıklar bu nedenle, üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen hala sağlamdır.

 

Binaların temelleri bu kazıklardan oluşur ve taştan inşa edilen binalar bu temelin üzerine oturtulmuştur. Ancak Venedik’teki binalar zaman zaman Adriyatik denizinin özellikle sonbahar ve ilkbahar dönemlerindeki hareketleri nedeniyle sel tehlikesi altındadır.

Venedik’in suya teslim olması

600 yıl önce Venedikliler kendilerini karadan gelebilecek saldırılara karşı önemli akarsuların yönünü değiştirerek koruma mekanizması geliştirmiştirler. Bu akarsuları lagüne doğru yönlendirmişler ve böylece şehrin etrafını sularla kaplamasına izin vermişlerdir. 20. yüzyılda ise artezyen kuyularının yerel endüstri için su sağlarken batması nedeniyle Venedik de batmaya başlamıştır. Bunun sebebinin ise yeraltı sularının çıkarılması olduğu anlaşılmıştır. 1960’tan sonra artezyen kuyularının kullanımının yasaklanmasıyla batma süreci yavaşlatılmıştır. Ancak şehir hala sular altında kalma tehlikesini taşımaktadır. Çoğu eski evin merdivenleri sular altındadır.

Venedik’te sel baskını

Günümüzde Venedik şehrinin her yıl 3 milimetre kadar suya gömüldüğü biliniyor. Bazı uzmanlar küresel ısınmaya bağlı olarak denizlerdeki su seviyesinin yükselmesini de Venedik’i sular altında bırakan temel neden olarak görüyorlar. Ancak deniz seviyesi yükselmese bile Venedik şehri toprağın sıkışması, tektonik levha hareketleri ve şehrin altındaki tatlı su kaynaklarının boşalması gibi nedenlerle suya gömülüyor.

Devasa bir inşaat projesi: MOSE 

İtalya, kültürel ve turistik bir mücevher niteliğindeki bu şehrin sular altında gömülmesine seyirci kalmak istememiştir. Bunun sonucunda yükselen suyu engellemesi umulan bir bariyer ve su seti projesi gündeme gelmiştir. Su seti projesinin deneysel versiyonundan yapılan bir kısaltma ile MOSE olarak adlandırılıyor. “Modula Sperimentale Elettromeccanico” ifadesinin kısaltması olan MOSE’u “Deneysel Elektromanyetik Modül” olarak Türkçeleştirebiliriz. Aynı zamanda bu isim İncil’de Kızıl Denizi ikiye ayırdığına inanılan Musa peygamberi de temsil etmiş oluyor. Bu projede başarılmak istenen de zaten en az Kızıl Denizin ikiye ayrılması kadar zor bir görevdir.

MOSE ile yükselen sularla şehir arasında bir engel oluşturarak Venedik sakinlerinin ve yapıların su altında kalmaktan korunması amaçlanmıştır. 1990’larda İtalyan hükümeti mobil bariyer sistemi projesini gündeme almıştır ve hemen ardından yoğun mühendislik ve çevre etki değerlendirme çalışmaları başlamış sonuç olarak ise MOSE projesi ortaya çıkmıştır. 2001 yılında MOSE projesinin 2 ila 3 milyar dolar arasında bir maliyetle tamamlanabileceği açıklanmıştır. İlk başta, MOSE projesi yüksek maliyeti ve Venedik’in sorununa kesin bir çözüm olup olamayacağı konusundaki endişeler nedeniyle askıya alınmıştır. 2003 yılında ise projenin yapılmasına karar verilmiş ve 2012 yılında 4 milyar dolar maliyetle tamamlanması öngörülmüştür.

MOSE projesinin tasarımı ve kabul edilmesi oldukça uzun bir süre almıştır ve inşası ise çok daha uzun bir süreyi gerekli kılmıştır. Bunun nedeni de MOSE’un, insanların kalkıştığı en büyük inşaat projesi niteliğini taşımasıdır. Bir körfezi kapatıp yükselen suyun geçişini engellemek insan aklının ve gücünün sınırlarını zorlayacak kadar karmaşık bir iştir.

 Venedik’te suyun geçiş yaptığı üç yer vardır (Lido, Malamocco ve Chioggia girişleri). MOSE projesiyle bu üç girişin kapatılarak suyun önüne 2metrelik bir bariyer oluşturmak amaçlanmıştır. MOSE, çok sayıda çelik kapıdan oluşmakta olup bu kapılar verilen komutlar sayesinde yükselip alçalabilmektedir. Sular alçaldığında içi boş olan bu kapılara su dolması sağlanmakta ve kapılar batırılmaktadır. Sular yükseldiğinde ise basınçlı hava verilerek kapıların içindeki su boşaltılmakta, böylece çelik kapıların yükselmesi sağlanmaktadır. İçine hava verilen kapılar suyun kaldırma kuvvetinin etkisi ile deniz tabanına sabitlenmiş menteşelere bağlı olarak yukarı doğru hareket edecektir. böylece üst kısımları dalgaları kolay aşamayacağı şekilde deniz seviyesinin üzerine çıkacaktır. Böylece körfeze yükselen suyun dolması ve Venedik’in sular altında kalması teoride engellenmiş olacaktır.

MOSE’un inşaatı

İnşaat ekipleri işe menteşeli bariyerleri deniz tabanına sabitleyerek başladılar. Bariyerlerin yerleştirilmesi için deniz tabanında düz bir alanın oluşturulması gerekiyordu. Daha sonra hendekler beton ile doldurularak sütunlar oluşturuldu. Kapılar, yapımı tamamlanınca deniz tabanına batırılır ve sular yükselip aktive edilinceye kadar sütunlar arasında durur. Beton yatak, kapıları hava ile doldurmak veya boşaltmak için gerekli mekanik bileşenleri barındırırlar. Mühendisler MOSE inşaatının tek başına yeterli olmayacağını gördüklerinden körfez girişlerindeki doğal bariyerleri de güçlendirme gereği duymuşlardır. Aynı zamanda dalgakıranları güçlendirmişlerdir. MOSE’un yapıldığı yerde en büyük derinlik 30.5 metredir. Bu da bazı kapıların gerçekten çok yüksek olmasını gerektirir. Aynı zamanda her kapı 4.9 metre kalınlığa sahiptir. Tamamen metalden yapılan kapıların ağırlığı ise 350 tona kadar ulaşabilmektedir. Her ne kadar devasa boyutlara sahip olsalar da kapıları hava ile doldurmak sadece 30 dakika sürmektedir. Havayı boşaltıp kapıları batırmak ise 15 dakikada tamamlanabilmektedir. Proje birçok testi başarıyla tamamlamasına rağmen hala yapım aşamasındadır.

Kaynakça:

kaynak1

kaynak2

kaynak3

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen isminizi buraya giriniz