PAYLAŞ

İnşası hala devam eden “ Yapay Adalar Projesi” en zengin petrol havzalarından biri olan Hazar Denizi’nin kuzey-doğu bölgesinde Kazakistan sınırları içinde yer almaktadır. İnşaat sahası, Atyrau’nun 80 km açığında yaklaşık olarak 45 km x 55 km’lik bir alandır. Son 30 yılda keşfedilen petrol havzalarının en büyüğü olan bu bölgede, 38 milyar varil petrol olduğu tahmin edilmektedir. Bu adalar; petrol aramak için platform olarak kullanılacaktır. Adalar; birbirlerine ve Atyrau’nun 35 km kuzey-doğusunda yer alan işleme tesislerine boru hatları ile bağlanacaktır. Proje tamamlandığında Hazar Denizi’nden çıkarılacak petrolün Avrupa ülkelerine ve Rusya’ya taşınması planlanmaktadır. Bu proje ile petrol arama çalışmalarına 2008 yılında başlanmıştır.

Aşağıda sıralanan zorluklar nedeniyle bu proje, son yılların en zorlu ve iddialı projelerinden biridir:

  • Yüksek basınçlı ve derin bir rezerv olması ve yüksek oranda H2S(%16-20) ihtiva etmesi,
  • Bölgenin Kasım-Mart ayları arasında donması, yılın geri kalan döneminde de derinliğin 6m’yi geçmemesi,
  • Sıcaklığın -30°C ila +40°C derece arasında değişmesi,
  • Bölgedeki güçlü rüzgarların yıllık ve mevsimlik değişimlere neden olması,
  • Bölgenin uluslararası “Özel Ekolojik Bölge” ve “Öncelikli Korunan Bölge” olarak koruma altında olması

Projenin lojistik işleri, sahadan yaklaşık olarak 350 km uzaklıkta bulunan Bautino’daki Merkez Üst’ten sağlanmaktadır. Bu nedenle malzemeler gemi ile taşınmakta ve bu yolculuk 30 saat sürmektedir. Adalara personelin ulaşımı ise mevsim şartlarına bağlı olmak üzere gemi, helikopter veya hovercraft ile sağlanmaktadır.

Yapay Adalar Projesi

Yapay Adalar Projesi kapsamında palplanş ve boru çakım işleri Mayıs 2002’den bu yana devam etmektedir. Şu ana kadar toplam 6 adet yapay ada tamamlanmış olup proje kapsamında 2008 yılı sonuna kadar ~235,000 m2 palplanş ve çelik boru kazık çakma işleri başarı ile tamamlanmıştır. Ön duvarları palplanşlardan oluşan yapay adalar, kapalı kutu şeklindedir. Bu palplanşlar gerdirme çubukları aracılığıyla ankraj duvarlarına sabitlenmiştir. Adalarda bulunan yapılar beton tablalar üzerine inşa edilmiştir.

Yapılan en geniş ada 130m x 410m’lik bir alana sahiptir. Bu merkez adada diğer delgi adalardan gelen petrol işlenir, ve karadaki diğer merkezlere iletilir. Merkez Ada Kompleksinde, petrol ayrıştırma üniteleri, pompalama ve gaz dehidrasyon tesisleri, yaşam alanları ve helikopter pisti bulunmaktadır.

2002-2005 yılları arasında 4 yapay adanın inşası tamamlanmıştır. Ancak bu adalar, 8-10m yüksekliğindeki buz kütlelerinin yıkıcı etkilerine maruz kalmıştır. Kış mevsimleri uzun ve soğuk geçmekte olup, hava sıcaklığı -30 derecelere kadar düşebilmektedir. Kış aylarında Hazar Denizi’nin; Volga’nın nehir ağzından Bautino’ya kadar olan kısmı tamamen donmakta ve Hazar Denizi’nin kuzey-doğu bölgesinde büyük buz kütleleri hareket etmektedir. Zaman zaman bu buz kütleleri ağır iş makineleriyle uzak tutulmaya çalışılmış ancak başarılı olunamamıştır. Bu nedenle kış aylarında personeller adalarda sürekli kalamamış ve çalışmalara ara verilmek zorunda kalınmıştır.

2003 yılından itibaren yaşanan bu zorlukları kontrol altına almak ve adaları kış etkisinden korumak için adaların çevresine koruyucu yapılar inşa edilmiştir. Bu yapılar değişik boylarda palplanşlar kullanılarak inşa edilen “Stronghold” ve “Barrier Head”lerden oluşmaktadır. Petrol üretim işlerinin kesintisiz devamını sağlamak amacıyla yapılan bu adaların inşasına 2005 yılında başlanmıştır. Proje kapsamında geoteknik ve temel mühendisliği ile ilgili ana iş kalemleri aşağıda özetlendiği gibidir:

Toprak ve Dolgu İşleri:

Adalar kaya dolgulardan teşkil edilmektedir. Deniz tabanında bulunan zemin tabakaları gevşek ve çok yumuşak olduğu için malzemeler dubalarla Bautino’dan taşınarak adalar inşa edilmiştir. Bu dolgu işlerine yapay ada istenilen düzeye ulaşana kadar devam edilmiştir.

Buzdan Koruyucu Deniz Yapıları İnşaatı:

Ön palplanş duvarlarda yer alan palplanşları ve boru kazıkları teknik şartnamede belirlenen düşey ve yatay sınırlar içinde çakabilmek için özel olarak imal edilen çelik kılavuzlar kullanılmıştır. Her imalat bölgesi için ayrı çelik kılavuz hazırlanmıştır. Buzdan koruyan deniz yapıları, adaların etrafındaki kayalarda bulunmakta olup, bulunduğu dolguya göre isim almaktadır.

Bu yapılar; dikdörtgen ve sekizgen şeklinde olan, palplanş ve boru kazık perde duvarlardan oluşan deniz yapılarıdır. Dolgu akslarına paralel perde duvarlar birbirine gergi çubukları ile bağlanarak yapının dolgu ile birleşmesi sağlanmıştır. Özel yapım çelik kılavuz yerleştirildikten sonra palplanş ve boru kazık çakma işleri belirlenen seviyeye kadar vibro çekiç yardımı ile gerçekleştirilmiştir. Zeminde karşılaşılan sert ve çok sert killi tabakalarda ise yüksek teknoloji gerektiren su jeti yöntemi kullanılmıştır. Su jeti yardımıyla proje alanındaki sert ve çok sert zeminler örselenebilmiş ve palplanşlar öngörülen derinliklere kadar çakılabilmiştir. Palplanş ve boru çakım işleri tamamlandıktan sonra yapıların içine sıkıştırılmış kireçtaşı dolgusu yerleştirilmiştir.

Boru kazıkların ve palplanşların deniz suyu ve dalgaya maruz kalan kısımları epoxy boya ile korozyona karşı korunmaktadır. Çakım işleri tamamlandıktan sonra batardoların içinde yer alan kireç taşından oluşan dolgu vibrasyonlu derin sıkıştırma yöntemiyle sıkıştırılmıştır. Gergi çubukları yerleştirildikten sonra yapıların içine sıkıştırılmış kireç taşı dolgusu yapılmıştır.

Ön palplaşların / boru kazıkların çakımı ve kazı işlerinin tamamlandıktan sonra göğüsleme kirişleri yerleştirilmiştir. Daha sonra gergi çubukları projeye ve teknik şartnamelere uygun olarak yapının ön ve arka cepheleri arasına yerleştirilmiş ve proje yüklerine kadar gerilmiştir.

Proje kapsamındaki tüm çalışmalarda çok sıkı Kalite Kontrol ve ÇSG (Çevre ve İş Sağlığı) kuralları takip edilmektedir. “Sıfır Kaza” felsefesi ile yürütülen projede tüm çalışmalar ilgili yerel ve uluslararası teknik standartlara ve ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi; OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi’ne uygun olarak yapılmaktadır.

Sonuçlar

İnşaat yapılan bölgenin “Özel Ekolojik Bölge” ve “Öncelikli Korunan Bölge” olarak bilinen son derece hassas ve bir çevrede yer alıyor olması, zor doğa koşulları ve imalatlar sırasında karşılaşılan tüm olumsuzluklara rağmen projenin başarı ile devam ettirilmesi, zemin uygulamaları yapan Türk firmalarının ve Türk geoteknik mühendislerinin dünyanın en zor yerlerinde bile teknoloji gerektiren imalatları başarı ile gerçekleştirebildiklerini ve uluslararası rakipleri ile her konuda rekabet edebilme gücüne sahip olduklarını göstermesi açısından çok önemli bir örnek teşkil etmektedir.

Hazırlayan: Alp GÖKALP

 

Yapay adalar konusu ilginizi çektiyse dünyadaki ilk yapay ada örneği olan ve Dubai’de bulunan Palmiye Adaları hakkında detaylı bilgiye sitemiz yazarlarından Büşra Gögen’in yazdığı “Denizin Üstünde Bir Şehir: Palmiye Adaları” başlıklı yazıya da göz atabilirsiniz.

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen isminizi buraya giriniz